Ofiste saatler gece yarısını geçmişti. Patronu, yakışıklı ve otoriter Bay Demir, masasında yorgun düşmüştü. Sekreteri Ela, dar eteğiyle odaya girdi, kahve fincanını uzattı. “Efendim, sizi rahatlatayım mı?” diye fısıldadı, gözleri parlayarak. Bay Demir’in kalbi hızlandı. Ela diz çöktü, fermuarını yavaşça indirdi. Dudakları, sertleşen manhood’unu sardı; sıcak, ıslak bir kucaklama. İnlemeleri odayı doldurdu. Ela’nın dili ustaca dans ederken, elleri patronunun kaslı bacaklarını okşuyordu. “Daha derin,” diye emretti o, saçlarını kavrayarak. Ela hızlandı, boğazına kadar aldı, salyalar çenesine damlıyordu. Patronu titreyerek boşaldı, sıcak sıvı Ela’nın ağzını doldurdu. Yuttu, gülümseyerek kalktı. “Teşekkürler, tatlım. Yarın terfi var.” Ela kapıyı kapatırken, ofis yeniden sessizleşti. Ama ikisi de biliyordu: Bu, sadece başlangıçtı.
Mutfak, baharat kokularıyla doluydu; üvey ablam Ece, tezgahın başında yemek hazırlıyordu. Beyaz önlüğü, dolgun memelerini…
Deli saçması bir seksi milli yatırımcılar yaptı. Sektörün en iyi yatırım ve melek yatırımcıları olan…