Hastanede, loş ışıklı bir masaj odasında, genç hemşire Ela, hastası olan yakışıklı adamı sedyeye yatırır. Beyaz önlüğü hafifçe sıyrılırken, elleri yağlı parmaklarıyla sırtını ovuşturmaya başlar. Adamın kasları gerilir, nefesi hızlanır. “Rahatla,” diye fısıldar Ela, sesi yumuşak ama baştan çıkarıcı. Elleri yavaşça aşağı kayar, kalçalarına ulaşır; dairesel hareketlerle baskı uygular, ama bu masajın amacı başka. Adam inler, dönüp Ela’ya bakar – gözleri ateş gibi. Ela gülümser, önlüğünü açar, altında dantelli iç çamaşırı belirir. “Tedavi devam ediyor,” der, diz çöküp adamın bacaklarını ayırır. Dudakları tenine değdikçe, oda dolmaya başlar şehvet dolu seslerle. Adamın eli Ela’nın saçlarına dolanır, onu aşağı çeker; Ela emmeye başlar, ritmik ve açgözlü. Masaj yağı her yere yayılır, kayganlaşır bedenler. Adam kalkar, Ela’yı sedyeye yatırır; parmakları vajinasına girer, klitorisini ovuşturur. Ela kıvranır, “Daha derin!” diye yalvarır. Adam sertçe girer içine, hastane sedyesi gıcırdar ritme uyarak. Orgazm dalgaları gelir; Ela çığlık atar, adam boşalır sıcak sıcak. Terli, nefes nefese yatarlar – masaj biter, ama arzu yeni başlar.
