Gece yarısı, evine attığı öğrenci arkadaşı kapıyı kapattığında, hava birden ağırlaştı. Kız, masum gözleriyle etrafa bakınıyordu; dar kotu kalçalarını sarıyor, tişörtü göğüslerini belli belirsiz örtüyordu. Adam, koltuğa yaslandı, “Rahat ol, sadece sohbet,” dedi ama gözleri açlıkla parlıyordu. Kız gülümsedi, ama adam ayağa kalktı, kolunu omzuna attı. “Dur,” diye mırıldandı kız, ama adam onu duvara yasladı, dudaklarını boynuna bastırdı. Kız direndi, elleri adamın göğsüne dayandı; “Lütfen, hayır,” diye inledi, ama adamın gücü ağır bastı. Kotu sıyırdı, iç çamaşırını yırttı; kızın bacakları titredi, gözyaşları aktı. Adam pantolonunu indirdi, sertliği kızın karnına sürtündü. “Sus, zevk alacaksın,” diye homurdandı, onu yere yatırdı. Giriş sert ve acımasızdı; kız çığlık attı, ama adam ritmi hızlandırdı, her darbede kalçalarını ezdi. Kızın inlemeleri karıştı acıya, bedeninin ıslanması ihanet gibiydi. Oda ter ve gözyaşlarıyla doldu; adam boşaldı, kız hareketsiz kaldı.
