Diz çöktüğümde parmak uçlarındaki o hafif tuzlu izi dilimle yakalarken içimde bir fırtına kopar sessizce. Ayak kemerinin yumuşak yayını izlerken dudaklarım kayar yukarı doğru bir tapınma ritmiyle her santimi kutsayarak. Bu eylem sadece bedenin bir köşesi değil ruhumun en alçakgönüllü teslimiyeti belki de hakimiyetin tatlı zincirleri altında ezilirken. Nefesim sıcak bir esinti gibi sarar o narin deriyi titreşimler yayılır damarlarıma doğru bir nehir gibi akar. Gözlerim kapalıyken hayal gücü canlanır yasak bahçelerin çiçeklerini koklayarak. Bu yalamanın derinliği yatar mı utancın ötesinde bir özgürleşme kapısında yoksa arzunun en ham halini mi ortaya döker. Bacaklarım uyuşur o tatlı baskıyla bedenim erir gider bir mum gibi damlalar bırakarak. Belki bu an bir dua gibidir gökyüzüne uzanan ellerimle yalvararak sonsuz bir birleşmeye. Ya da sadece bir oyunun parçasıdır kartlar dağılırken yeni kurallar yazarak. Yine de o lezzet kalır dilimin altında bir sır gibi eriyip giderek yeni açlıkları doğurarak. Kalbim yavaşlar o dorukta asılı kalırken zamanın iplerini kopararak. Bu yolculuk beni baştan var eder en kırılgan parçalarımdan sıyrılıp bütün bir okyanusa dönüşerek. Huzur akar sonra damarlarımda serin bir ırmak gibi her yarayı iyileştirerek.
Mutfak, baharat kokularıyla doluydu; üvey ablam Ece, tezgahın başında yemek hazırlıyordu. Beyaz önlüğü, dolgun memelerini…
Deli saçması bir seksi milli yatırımcılar yaptı. Sektörün en iyi yatırım ve melek yatırımcıları olan…